Isparta Mutlu Son
Isparta Mutlu Son
Arzularının doruğunda iki havai gencin tüm neşesiyle
yemeğimizi yedik ve bu sırada gelecekteki mutluluğumun
tüm sorumluluğunu seve, seve Charles’a Isparta Mutlu Son devrettiğim için ona
sahip olmanın mükemmel mutluluğu ötesinde aslabir şey
düşünmüyordum.
Yemekten sonrasında yatağa yanıma geldi ve bu ikinci gece acım
epeyce dindiğinden kusursuz aşkın zevk şarabını kana, kana
içtim. Ta ki ikimiz de doyurulmuş arzuların, yatışmış
alevlerin doğal sonucunda derin bir uykuya dalana dek mutlu‐
luk denizinde yüzdüm ve tazelenen coşkulardan başka bir
şeyin gücü bizi uyandırmaya yetmedi. Isparta Mutlu Son Chelsea’deki bu evde,
aşkın ve hayatın hazzını çıkararak on gün kadar kaldık ayrıca
Charles evden uzak kalışına uygun bir bahane bulmaya ve
daha önceki zevklerinin düzensiz akışıyla karşılaştırıldığında
çok önemsiz kalan masrafım için sürekli ve kafi
miktarlarda kaynak sağladığı sevecen, hoşgörülü
büyükannesini de dikkatsizlik etmemeye bakıyordu.
Charles bir süre sonra ziyaretlerinin sıklığı için ilk
yerleştiğimiz evden daha uygun bir yer arayışına girdi. Aziz
James’te D… Sokağında, ikinci kattaki iki oda ve bir banyo
için haftada yarım gineye tuttuğu özel, möbleli bir daireye
taşıdı beni.
Isparta Mutlu Son
Charles’ın ilk kez benim olduğu ve asla iki defa
yitirilmeyen o mücevheri yitirdiğim yer olan, sonsuz bir sevgi
duyduğum eski evi hiç üzülmeden terk ettiğimi söylemem
elbet zor olur. Gidişimizden üzüntü duymaması için
Charles’ın çok eli açık davrandığı bir ayrılıştan sonrasında ev sa‐
hibemin herhangi bir şeyden yakınmasına niçin yoktu. Yeni
evimize vardığımızda o kira için epey bayağı görünmesine
karşın orayı son derece güzel bulduğumu anımsıyorum, zaten
Charles beni bir zindana getirmiş de olsa, varlığı Isparta Mutlu Son orayı küçük
bir Versailles sarayı yapardı.
Ev sahibem kadın Jones, bizi dairemizde bekliyordu. Büyük
bir övüntüyle evin tüm konforunu sıralayıverdi. Bizlere kendi
hizmetçisi yardımcı olacaktı. İlk kat bir elçiliğin yabancı
sekreteri ve eşine kiralanmıştı. Bana çok iyi huylu, genç bir
hanıma benzediğimi söylemiş ve iltifatlarını sıralamıştı. Bu
hanım sözünı duyar duymaz, pohpohlanan kibrimden kıpkırmızı
kesilmiştim. Bu, benim durumumdaki bir kız için çok
fazlaydı.